Bugün tarihimizin en görkemli zaferlerinden birini, İstanbul´un fethinin 565. sene-i devriyesini, büyük bir heyecan ve gururla kutluyoruz. Bu vesileyle bundan 565 yıl önce, daha 21 yaşında genç bir sultan iken Peygamber Efendimizin müjdesine ve övgüsüne mazhar olan Fatih Sultan Mehmet´i, onun kahraman ordusunu rahmet ve tazimle yad ediyoruz.

Üstün dehasıyla, genç yaşta İstanbul´u fetheden büyük komutan ve devlet adamı Fatih Sultan Mehmet Han´ın bu zaferi Türkün gücünü ve zekasını bir kez daha tüm dünyaya kanıtlanmış, fetihten sonra gösterdiği adalet ve hoşgörüyle de tarihteki eşsiz yerini almıştır.

Bugün ülkemizin modern vitrini olarak dünyaya açılan penceresi olan, Avrupa´ya kültür başkentliği yapan güzel İstanbul, kuruluşundan itibaren farklı devletlere ve kültürlere başkentlik yapmış, Fatih Sultan Mehmet Han´ın adaletli yönetimi altında hoşgörünün, dayanışmanın, bir arada barış içinde yaşamanın merkezi olmuştur.

Bu anlamlı yıldönümü bizim olduğu kadar tüm İslam Âleminin de bayramıdır.

 Çünkü bu kutlu günde gerçekleşen fetih ile İlahi Kelimetullah dört kıtaya taşınmıştır. Malazgirt´in fethi ile başlayan Anadolu´nun İslam´la buluşması İstanbul´un Fethi ile taçlanmıştır.

İstanbul´un Fethi ile bu aziz millet dört kıtaya barış götürmüş, uygarlık götürmüş, adalet götürmüştür.

 Bugün bizlere düşen bu toprakları vatan yapan aziz ecdadımızdan devraldığımız mirasa sahip çıkmaktır.

Omuzlarımıza yüklenen bu görev elbette ağırdır. Ancak bu kutlu vazifeyi yerine getirmek için ihtiyacımız olan cesaret ve ilham, sahip olduğumuz medeniyette ve şanlı tarihimizde fazlasıyla mevcuttur.

Bu vesile ile bir çağı değiştiren bu çok anlamlı günde başta büyük ceddimiz Fatih Sultan Mehmed Han başta olmak üzere tüm şehitlerimizi, gazilerimizi saygı ve minnetle anıyor, hepsine Cenab-ı Allah´tan rahmet diliyorum.