Cumhuriyetimizin kurucusu ve Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk´ün aramızdan ayrılışının 80. yılında, saygı, sevgi ve şükranla anıyorum.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, savaşlardaki başarılarıyla büyük asker, yönetimiyle büyük bir devlet adamı; görüşlerindeki sağlamlık, doğruluk, geçerlilik, uluslararası ilişkilerde güvenirlik, barış ve insan severlik değerleri ile de evrensel bir kişidir.

Atatürk’ün milletimizden aldığı güçle başlattığı tarihi yolculuk, destansı bir mücadeleye dönüşerek 1923’te Cumhuriyetimizin kurulmasıyla taçlanmış, bu mücadelede gösterdiği inanç ve kahramanlıkla tüm dünyanın hayranlığını ve takdirini kazanmıştır.

Atatürk’ün “Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kafidir.” sözüyle Ülkemizi onun işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine ulaştırmak hepimiz için milli ve ortak bir sorumluluktur.

 Bu sorumluluk bilinci ve aziz milletimizin ruhunda asla sönmeyen istiklal ateşi, millete hizmetkarlık yolundaki en büyük dayanağımızdır.

Büyük milletimizin canından değerli bildiği vatan topraklarını parçalamaya yeltenenleri, binlerce yılda oluşturduğumuz kutsal değerleri çiğneme cüreti gösterenleri,  “geldikleri gibi giderler” diyen bir iradeye liderlik yapan Mustafa Kemal Atatürk’e çok şey borçluyuz.

Bu yolda biz de kendi millî ve manevî değerlerine sahip çıkan; bilim, kültür ve sanattaki yenilikleri takip eden bir nesil için çabalıyoruz.

Bu duygu ve düşüncelerle ebediyete intikalinin 80’inci yılında, Cumhuriyetin kurucusu ve Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk´ü, silah arkadaşlarını ve tüm şehitleri saygı, minnet ve rahmetle anıyorum.

 

.