ABD´nin Kudüs´te büyükelçilik açmasını protesto etmek için abluka altındaki Gazze sınırında düzenlenen gösterilerde İsrail yönetiminin Ortadoğu’da uyguladığı zulüm insanlığa karşı işlenen bir suçtur.

ABD, Büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıyarak uluslararası hukukun en temel ilkelerini, uluslararası toplumun iradesini, tarihi ve sosyal gerçekleri hiçe sayan tutumunu sürdürmeyi tercih ettiğini göstermiştir.

Kudüs, Müslümanların ilk kıblesi ve kırmızı çizgisidir, bir ümmetin özgürlük mücadelesidir. Kudüs, şehir değildir. O; dindir, imandır, davadır, heyecandır, simgedir, ölçüdür. Kudüs Müslümanlara Hz. Peygamberin bize müjdesi ve emanetidir.

Kudüs´ün tarihi akdi ve manevi statüsü asla değişmeyecektir. Kudüs, kadimden beri olduğu gibi bundan sonra da bağımsız Filistin devletinin başkenti olmaya devam edecektir.

ABD Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyarak, bu kararın tüm İslam dünyasına karşı büyük bir provokasyon olacağını, Filistin halkının yüzlerce yıllık vatan topraklarını işgal eden, abluka ve yasadışı yerleşimlerle iki devletli çözüm ihtimalini yok edeceğini ve küresel neticeler doğuracağını her barışsever ona anlatmalıdır. Tarih ve insanlık vicdanı Filistinli kardeşlerimize yapılan haksızlıkları asla affetmeyecektir.

Filistin sorununa adil ve sürdürülebilir bir çözüm ancak egemen ve bağımsız bir Filistin Devleti’nin 1967 sınırları dahilinde, başkenti Doğu Kudüs olacak şekilde vücut bulmasıyla mümkün olacaktır. Türkiye Filistin Devleti ile dost ve kardeş Filistin halkının her daim yanında duracak, haklı davasında Filistinli kardeşlerini asla yalnız bırakmayacaktır.